OdaTV'nin haberine göre,
Pazar günü CHPnin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile AKPnin adayı Binali Yıldırım, canlı yayında konuştular. Programın moderatörlüğünü İsmail Küçükkaya üstlendi.
Türkiyeyi ekran başına kilitleyen programın ardından yeni bir tartışma başladı.
Tartışmanın fitilini dün akşam Habertürk yazarı Nagehan Alçı ateşledi. Alçı, katıldığı programda,
Yayından 1-2 gün önce, Ekrem İmamoğlu ile İsmail Küçükkayanın bir otelde buluştuğu iddia ediliyor dedi.
Odatv de, Ekrem İmamoğlunun basın danışmanı Murat Onguna bu iddiayı sordu. Ongun yaşanan süreci özetle şöyle anlattı:
Çarşamba akşamı, İsmail Küçükkaya bizi aradı. Yayının formatına dair bizimle ve Binali Yıldırımla konuşmak istediğini iletti. Biz de Perşembe günü Taksimdeki The Marmara Hotelde Kentsel Gelişim Çözümleri başlıklı bir basın toplantısı gerçekleştireceğimizi, o toplantı sonrası görüşebileceğimizi ilettik. O gün o otelde buluştuk. Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Şükrü Küçükşahin ve ben o buluşmada vardım. Küçükkaya bize 15er soru soracağını, 3er dakikalık süre tanıyacağını ve formatın nasıl olacağını anlattı. Bu çizgide yapılan görüşme sonrası, İsmail Küçükkaya Binali Yıldırım ile de görüşeceğini ve bir değişiklik olursa bizi bilgilendireceğini, belirtti. Kendisi dönmeyince, Cumartesi günü ben aradım İsmail Küçükkayayı. Küçükkaya da Binali Yıldırımla telefonda görüştüğünü ve Yıldırımın da Neyi, nasıl sorarsan sor; sana güveniyoruz dediğini iletti. Engin Altay ve Mahir Ünal da bu görüşmelerin olacağını biliyordu. Nagehan Alçının sanki gizemli bir olaymış gibi deklare ettiği buluşma budur.
KÜÇÜKKAYA: İKİSİNİN DE KURMAYLARIYLA TEMASA GEÇTİMİsmail Küçükkaya ise, konuyla ilgili yaptığı açıklamada iki tarafa da soru vermediğini belirterek şunları kaydetti:
Sizden bir isteğimiz var dediler Engin Altay ile Mahir Ünal. Her iki belediye başkanıyla görüşmenizi istiyoruz dediler. Zorlu süreç, pek çok parametre olduğunu söylediler. İki belediye başkan adayıyla görüşmeniz gerekiyor dediler. Ben de tamam dedim. Şimdi iki partinin görevlendirdiği genel başkan yardımcılarıyla moderatörün yaptığı konuşma gidip formatı onlara anlatmaktı. Hemen ikisinin de kurmaylarıyla temasa geçtim. Önce Binali Yıldırımın kurmayıyla acil görüşelim dedik. Binali Yıldırımın danışmanıyla oturduk. Yaptığımız görüşmeyi ve varılan mutabakatı anlattım. 3 dakika meselesi onay aldı, 18 soru, süre konusunda mutabakata varıldı.
YILDIRIMIN DANIŞMANI: 15-20 DAKİKA KADAR KONUŞTUKBinali Yıldırım'ın danışmanı Ömer Sertbaş ise yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Ben bu moderatör açıklandıktan sonra hem Salı günü İsmail Beyle görüştüm, oturduk bir 15-20 dakika kadar konuştuk. Programın detayı ve konu başlıklarıyla ilgili herhangi bir şey görüşmedik. İsmail Bey konuyla ilgili hazırlık yapacağını söyledi."Sertbaş ayrıca, Küçükkayanın Binali Yıldırımla da telefonda konuştuğunu söyledi.
SABAH GÖRÜNTÜLERİ MANŞET YAPTIAlçının iddiasının ardından konunun tüm tarafları açıklama yaptı. Ancak, bugün skandal bir gelişme yaşandı.
Hükümete yakın Sabah gazetesi bugün İsmail Küçükkayanın otele girişine ve otelin asansörüne bindiği anlara ilişkin güvenlik kamerası görüntülerini yayımladı!
Mahmut Övür imzalı haberde,
"O otelde ne konuştunuz" başlığı kullanıldı.
Görüntüler yandaş medyanın hemen her kurumunda yayımlanmaya başlandı!
GÖRÜNTÜLERİ KİM VERDİAsıl tartışılması gereken ise; bu görüntüleri Sabah gazetesine kim verdi?
Öyle ya otellerin girişlerine ait görüntüler özel hayata dair. Güvenlik kamerası kayıtlarına, bir suç olduğunda İçişleri Bakanlığına bağlı güvenlik kurumları gidip alabiliyor!
Hangi suç konusu var da bir görevli gidip otelden görüntüler aldı! Hangi hakla, yandaş medyaya servis edildi?
İçişleri Bakanlığına bağlı çalışan bu görevliler, devletin memuru mu, yandaş medyanın elemanı mı, yoksa bir siyasi partinin neferi mi?Bütün bu olan bitene ses çıkarmayan, izin ve hatta talimat veren yöneticiler kendilerini kanunlardan bağımsız mı görüyor?
FETÖ TAKTİĞİNİ UYGULUYORLARSabah gazetesinin, bugün yaptığı daha önce de FETÖ yapıyordu! Hedefine koyduğu isimlerin görüntülerini çekiyor, gittikleri yerlere ait güvenlik kameralarının arşivlerini topluyorlardı.
Kendilerine ait medyadan yayımlayarak, kriminalize etmeye çabalıyordu!
Bugün sözümüz ona FETÖ tasfiye edildi
Demek ki bazıları yıllarıdır beraber yürüdükleri FETÖcülerden bir şeyler öğrenmiş ve bunu unutmamışlar!
Dünün kumpasçı emniyetçilerinin, İçişleri Bakanlığına bağlı görevlilerin yerine bugün başkaları gelmiş! Ama yöntemleri değişmemiş. Hala insanların hayatına dair görüntülerini, hak ve yetkilerini aşarak toplayıp, utanmadan manşet yapabiliyorlar!
Asıl endişelendiren ise, FETÖnün taktiğini utanmadan hala kullananlara sorumlular tarafından ne tek kelime ediliyor ne de o görüntüleri alıp servis edilenlere soruşturma açılıyor!
Demek oluyor ki devleti dün de birileri içten kemiriyordu, bugün birileri içten kemiriyor!